Wanted Dead or a Wild… daha adını okurken içimde bir western havası esti. Şu eski kovboy filmlerinden fırlamış bir dünyaya adım atıyorsun. Ama burası sinema değil dostum, burası Slotter. Ve burada dönen her makarada ya hayattasın, ya da sadece şansına kalmışsın.
İlk Tık, İlk Tetik
Oyun ekranı açılır açılmaz bir sessizlik çöküyor. Sanki herkes seni izliyor. Karşında vahşi batının çetin adamları. Dönüşleri başlattım, ve boom! Kafama çarpan ilk sembol wild oldu. Daha ne olsun? İlk izlenim: “Bu oyun iş yapar.”
Wanted Dead or a Wild , Her sembol ayrı bir karakter. Revolver, viski şişesi, eski tüfekler… Her biri seni döneme sokuyor. Ama esas olay, o free spin modları. Dead Man’s Hand, The Great Train Robbery… Her biri ayrı heyecan, ayrı çılgınlık. Hele ki xNudge Wild geldiğinde, kalp biraz hızlanıyor, yalan yok.
O makaralar döndükçe kendini film setinde gibi hissediyorsun. Oyunun temposu hızlı ama huzurlu. Çarpanlar seni durup dururken mutlu edebiliyor. Dönüşler öyle rastgele değil, bilinçli gibi. Sanki oyun seninle konuşuyor. Diyor ki: “Hazır mısın, şimdi başlıyoruz.”
Çılgın Kazançlar Slotter’da Yaşanır
Slotter sayesinde oyun kusursuz çalışıyor. Görsel kalite şahane, çarpanlar cayır cayır. Ne zaman çevirdim, dedim ki “hadi bir daha!” Bu oyun öyle bir his bırakıyor. Sadece kazandırmıyor, seni içine çekiyor.
Destek desen bomba. Kazançlar tıkır tıkır geçiyor hesaba. Slotter burada tam bir oyun salonu gibi. Sen oturuyorsun, makaralar dönüyor, sen keyfine bakıyorsun. Bonuslar, kampanyalar da var. Yani sadece oyun değil, eğlence de var.
Kimi Zaman Şerif Olursun, Kimi Zaman Haydut
Wanted Dead or a Wild öyle bir oyun ki; bazen adaleti sağlarsın, bazen de olayın suçlusudur parmakların. Ama oyun sana her zaman bir fırsat sunuyor. Önemli olan doğru anı beklemek.
Ve bazen, gerçekten, en vahşi yerlerde bile bir huzur bulursun. İşte bu oyun da o huzuru kovalamaktan ibaret. Şansına güven, ama en çok Slotter’a güven. Çünkü burada herkes kendi hikayesinin kahramanı olabilir. Macera sensiz başlamaz.